CİNAYET, EYLEM, İNTİHAR VE EDEBİYATIN TANIĞI: GALATA’NIN TARİHİ

Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin bulunduğu Galata, Türkiye’nin basın, sanat ve siyaset tarihinde çok çarpıcı olaylara ev sahipliği yapmış bir semt. 1900’lerden bu yana Galata, intiharlara, eylemlere, cinayetlere tanık oldu.

Hakan Güngör
twitter.com/bayhakangungor

İLK BASIN ŞEHİDİNİ KÖPRÜDE VURDULARgalata01

I. Abdülmecid’in annesi Bezmiâlem Sultan tarafından 1845’te ahşap olarak yaptırılan ve günümüze dek defalarca yenilenen Galata Köprüsü’nde, Türkiye’nin ilk basın şehidi verildi. Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi, 6 Nisan 1909’da Galata Köprüsü’nü geçerken kurşunlandı. Hıfzı Topuz’un “Türk Basın Tarihi” kitabında belirttiği gibi, “İttihatçılara karşı koyan Serbesti gazetesinin yazıları aydın çevrelerde geniş yankılar uyandırıyordu. İttihatçılar Hasan Fehmi’yi susturmak için önce kendisine gözdağı verdiler, fayda etmedi.” Hasan Fehmi’nin katilleri “bulunamadı.” Öldürülen bir başka gazeteci olan Ahmet Samim de, 9 Haziran 1910’da Eminönü’nde vurulmuştu.

HAPİSTEKİ NAZIM’IN ANNESİNDEN EYLEM

1949 yılında Galata Köprüsü, çok önemli bir eyleme ev sahibi olacaktı. Bir anne, oğlunun affedilmesi ve cezaevinden çıkması için köprü üzerinde eylem yaptı. O anne, Celile Hanım, oğlu da, Türkiye’nin en büyük şairlerinden Nazım Hikmet’ti! O dönemde Nazım 10 yılı aşkın süredir cezaevindeydi. Aydınlar bir kampanya başlatarak Nazım’ın özgürlüğüne kavuşması için mücadele ediyordu. Tevfik Çandar “Türkiye’nin Demokrasi Tarihi” kitabında eylemle ilgili şunları yazıyor: “Nazım’ın annesi de; ‘Oğlumu bağışlayın’ yazılı bir pankartla Galata Köprüsü’nde dolaşarak kampanyayı destekledi.”

Eylem büyük ses getirdi. Ancak Nazım’ın cezaevinden çıkması 1950 yılını bulacaktı…

O ŞAİRİN OĞLU GALATA KULESİ’NDE İNTİHAR ETTİ

Galata, 6 Haziran 1973’te bir intiharla sarsıldı. 17 yaşında bir genç, Galata Kulesi’nden atlayarak intihar etti. İntihar eden genç, Vedat Oğuzcan, kendisi de defalarca intihara teşebbüs etmiş, şair bir babanın oğluydu. Babası, Ümit Yaşar Oğuzcan’dı. Ümit Yaşar’ın, oğlunun vefatının ardından yazdığı şiir ise edebiyatımızın unutulmazları arasına girdi:

“(…) Küçücüktü bir zaman/ Kucağıma alır ninniler söylerdim ona/ Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni/ Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat/ 6 Haziran 1973/Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini/ Bu nankör insanlara/ Bu kalleş dünyaya inat/ Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona/ Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.”

ZİYA OSMAN SABA VE ORHAN VELİ’DEN BEDRİ RAHMİ’YE

Ziya Osman Saba’nın “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” kitabında “O akşam işimden erken çıkabilmiştim. Şöyle Beyoğlu’na kadar bir uzanayım, dedim. Köprüden, saatlerdir pis hava ile dolmuş ciğerlerimin teneffüs hakkını vererek, Haliç’i ve Boğaziçi’ni selamlayarak geçtim” der. Haliç’i ve Boğaziçi’ni selamlayarak geçtiği o “köprü”, Galata Köprüsü’nden başkası değildir.

Galata Köprüsü’nde yürümeyi seven şairlerden biri de Orhan Veli’dir: “Dikilir köprü üzerine/Keyifle seyrederim hepinizi/Kiminiz kürek çeker, suya suya/ Kiminiz midye çıkarır dubalardan/ Kiminiz dümen tutar mavnalarda/ Kiminiz çimacıdır halat başında/Kiminiz kuştur, uçar, şairane (…).”

Galata Kulesi’ne bakıp düşüncelere dalan bir şairimiz de Bedri Rahmi Eyüboğlu’ydu: “İstanbul deyince aklıma kuleler gelir/ Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır/ Ama şu Kız Kulesi’nin aklı olsa/ Galata Kulesi’ne varır/ Bir sürü çocukları olur.”

(BAU Yeni Sayfa)

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: