Category Yakın tarih

Tam 125 yıldır uygulanmayan deprem raporu
Bundan tam 125 yıl önce, 10 Temmuz 1894’te İstanbul’u sarsan o afet kapıya dayanmıştı. Abdülhamid’in bile kendini güç bela bahçeye attığı depremde ne yaşandıysa bugün de aynı meseleler karşımızda. Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Kuşların birden havalanması, kümes hayvanlarının hareketliliği, bazı hayvanların kaçışması dikkatleri çekmişti ancak kimse birazdan herkesi şoke edecek depremi öngöremedi. Sarsıntı büyük bir gürültüyü beraberinde […]

Tamirci Çırağı’nın şarkısı da tulumu da bizimdir!
“Erdoğan, Teknofest’te yoksulluğu, pahalılığı görünmez kılmak için Tamirci Çırağı’na ve işçi tulumuna sarılmıştı. Ancak bu şarkı görünmez kılmanın değil, görünür hale getirmenin şarkısıydı.” Görsel: Tamirci Çırağı albüm fotoğraflarından yapılan kolaj Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Sözlerini yazmak yalnızca yarım saatini almıştı. Alışkanlığı olduğu üzere şarkının sözlerini tekrar tekrar yüksek sesle okudu. Basit ve etkili sözlerdi, şarkının akılda kalması […]

Ressam Osman Hamdi Bey’in şifreleri
Osman Hamdi Bey’in altı resmindeki “giz”i çözmek için yapılan bilimsel çalışmalar nihayet tamamlandı. Sonuçlar, “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” adlı sergide, sanatseverleri bekliyor. Resim: Osman Hamdi Bey/ Kaplumbağa Terbiyecisi Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Osman Hamdi Bey sanat tarihinde gizemli, tartışmalı ve derin izler bırakan bir sanatçı olarak hâlâ büyük bir heyecan yaratıyor ve bu heyecan, resimlerindeki “giz”i […]

Süleyman Turan: Yeşilçam’ın asist kralı
Bir oyuncu düşünün, kariyeri boyunca 193 filmde oynamış olsun. Bir oyuncu düşünün ki, 3 filmin senaryosunu yazmış olsun. Bir oyuncu düşünün ki, iki çok önemli film festivalinde en yardımcı erken oyuncu alsın… Süleyman Turan, sinemamızın asist kralıydı. Ama “popüler tarih” asistçileri değil, ne yazık ki yalnızca golcüleri yazıyordu. Hakan Güngörhttps://twitter.com/bayhakangungor Süleyman Turan’ı yazmak, evet, ille […]

12 Eylül cuntasının “gizli” kitabı
Darbeciler bu kitabı yaptıkları hak ihlalleri konusunda ellerini “Güçlendirmek”, askeri “Teyakkuz halinde tutmak”, işkenceleri, yasa dışı infazları, ölümleri “Temize çekmek” için hazırlatmışlardı. Görsel, “Türkiye’de Yıkıcı ve Bölücü Akımlar” kitabından bir kupür Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor 12 Eylül darbesinden hemen sonra “Hummalı bir çalışma” neticesinde bir kitap yazıldı ve bu kitap, büyük bir gizlilikle kışlalara dağıtıldı. “Hizmete Özel” […]

Senarist ölür, sen repliği hatırla: Güle güle iki gözümüzün çiçeği
Seslerin, doğal diyalogların, gerçek karakterlerin yazarıydı. Yazdığını yaşadı, yaşadığını yazdı. Hakan GÜNGÖR twitter.com/bayhakangungor Hayatımın en zor metnini, tuhaftır, Umur Bugay’a yazmıştım. Son kitabı “Karılar&Kocalar”ı ben yayıma hazırlıyordum. Yılların alışkanlığından olsa gerek, öykülerini el yazısıyla yazıp yollamıştı. Öyküler dizdirildi, bir ön okuma yaptım. Yine her zamanki gibi incelikli bir kalemden çıkan, “uzayıp giden” değil, “akıp giden” […]

İngiltere Başbakanı Boris’in Dedesi, Ali Kemal’in sonu
Korkunç bir siyasal cinayetin kurbanı olan Ali Kemal, İngiltere Başbakanı’nın büyük dedesi olarak gündemde. Muhbirdi, bağımsızlık hareketi karşıtıydı. Ama olması gereken linç değil yargılanmasıydı. Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor 5 Kasım 1922 sabahı, İstiklal Caddesi’nde polisler köşe başında Ali Kemal Bey’in yaşadığı apartmandan çıkmasını bekliyordu. Kalabalıkta onlardan kimse şüphelenmezdi. Ali Kemal bile… Polisler beklerken Ali Kemal yaşadığı Zeki […]

6. Filo uğruna öldürülen genç: Vedat Demircioğlu
6. Filo, Türkiye karasularında ağır ağır yol alırken, dönemin gençliği “6. Filo Defol!” diyerek eylemler yapıyordu. Bu gençlerden biri Vedat Demircioğlu, polislerce pencereden atılarak öldürüldü. Fotoğraf: Wikimedia Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Amerikan 6. Filosu Türkiye karasularında ağır ağır yol alıp İstanbul’a yaklaşırken, bir genç, arkadaşlarıyla bu “kirli” ziyarete karşı hazırlanan afişleri asmak için çabalıyordu. Amerika ileri karakol […]

Madımak’ta ne kalemler yakılabildi, ne mızıkanın sesi susturulabildi
Bugün, Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve iki otel çalışanının ölümüyle sonuçlanan Madımak Katliamı’nın 26. yılı. 2 Temmuz 1993’te yayınlanan haber bülteninden ekran görüntüsü. Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor 1993 temmuzunda düzenlenecek Pir Sultan Abdal Şenlikleri için sanatçılar Sivas’ın yolunu tutarken, iki farklı hazırlık vardı. Bir taraf konuşmalarına hazırlanıyor, türkü repertuvarlarını gözden geçiriyor, karikatürler için kalemlerini sivriltiyordu. […]

“Ulaşım benim işim” diyen Binali Yıldırım, 41 canın hesabını verdi mi?
Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Takvimler 21 Temmuz 2004’ü gösterirken, Türkiye bir gün sonra yaşanacak faciaya doğru adım adım gidiyordu. O gün yaşanacaklar geride sayısız soru, büyük ve tarifi imkansız acılar ve en küçük bir sorumluluk bile hissetmeyen bir “sorumlu” bırakacaktı… “Ulaşım benim işim” diyen AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, o dönemde en iyi bildiği […]

Alpay’ın ‘fabrika kızı’ 15-16 Haziran’a katıldı mı?
“Bugün sabun köpüğü şarkılar yapan ve muktedirin sofrasında bulunmayı marifet zanneden ünlülerin Fabrika Kızı’ndan öğrenecekleri var.” Ekran görüntüsü Alpay’ın Güller klibinden alınmıştır Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Şarkıcı Alpay’ın konser esnasında bir şarkısını Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile Berkin Elvan’a ithaf etmesi üzerine sanatçıya “terör örgütü üyelerini övdüğü ve devleti aşağıladığı” iddiasıyla soruşturma başlatılması kuşkusuz […]

Sivil darbeden askeri darbeye 27 Mayıs
27 Mayıs’ın kendisi, o özgürlüklerden yararlanıldığında kendi ipini çekecek bir ‘darbeler zemini’ni de kurmuş oldu. Yassıada’daki duruşmalardan bir görünüm. Kaynak: Hayat Dergisi. Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Kasım 1954’te bir gece yarısı… İstanbul Tuzla’daki Uçaksavar Topçu Okulu’nda iki yüzbaşı nöbetteydi. Saatler ilerleyince acıkmış, bir şeyler atıştırıyor, bir yandan da gündemi konuşuyorlardı. Mayıs’taki seçimin üzerinden 6 ay geçmişti. DP […]

Tıbbiyeliler de TTB’liler de “Padişahım çok yaşa” demedi
Abdülhamit’in baskılarına boyun eğmeyen tıbbiyeliler Fizan’a sürülmüştü. Günümüz tıbbiyelileri Türk Tabipleri Birliği’ne de ceza verildi. Fotoğraf: Cengiz Kahraman Arşivi/ Şeref Vapuru Sürgünleri’nden bir grup. Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin 11 üyesi hakkında, Zeytin Dalı harekatı sırasında yaptıkları “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı açıklamaları nedeniyle hapis cezası verilmesi, barış istemenin ve iktidarın dayatmalarına […]

Bir ıslıkla ışıyan hürriyet: 555K
59 yıl önce Mülkiyeliler Birliği Lokalinde bir grup gencin planladığı eylem, Türkiye demokrasi tarihinin ilk ve en önemli öğrenci eylemlerinden oldu. Menderes’in 555K eyleminde öfkeyle arabasını yumrukladığı an | Görsel, Hakan Güngör’ün arşivinden alınmıştır Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Bundan tam 59 yıl önce bugün, Demokrat Parti iktidarının öğrenciler ve muhalefet üzerindeki baskılarının en yoğun olduğu süreçte Ankara’nın […]

Sabahattin Ali’ye saldırıdan Türkçülük Günü’ne
Türkçülük Günü hangi tarihsel zeminde doğdu? Sabahattin Ali’nin katline varan yolda, kara bir kilometre taşı mı döşeniyordu? Hakan GÜNGÖRhttps://twitter.com/bayhakangungor Türkçülük Günü olarak “kutlanan” gün, bir yanıyla Sabahattin Ali’ye yönelik hedef gösteren açıklamalar, iftiralar ve hakaretlerle dolu bir tarihsel zeminde doğdu. Bu öyle bir süreçti ki, Sabahattin Ali’nin katline varan yolda, kara bir kilometre taşı döşeniyordu… […]

Türk sağının geleneksel bir siyaset yöntemi: LİNÇ
Tarih, Demokrat Parti için işlerin iyi gitmediği 1959’da olduğu gibi bugün de, iktidarı kaybettiklerini görenlerin linçten medet umduklarını gösterdi. Hakan GÜNGÖR https://twitter.com/bayhakangungor CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ya Akkuzulu’da düzenlenen saldırının organize bir olay olup olmadığı günlerdir tartışılıyor. Olay öncesinde atılan provokatif manşetler, alınmamış tedbirler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin saldırıya uğrayan […]

ELİZA HANIM’IN REPLİKLERİNİ SİLEMEZ, AFİFE JALE’Yİ SAHNEDEN İNDİREMEZSİNİZ: KADINLARIN SAHNEYE ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Eliza, Afife, Şaziye Hanım… Sahne ile kadınlar arasına örülen duvarı elleriyle un ufak ettiler. Hakan GÜNGÖR twitter.com/bayhakangungor Meclis’te düzenlenen 18 Mart Çanakkale Anması kapsamındaki gösteride kadın tiyatrocuların sahneye çıkarılmaması ve kadınlara sahne kenarında yer verilmesi uzun yıllar önce yıkılmış bir duvarı tekrar örmeye çalışmak gibi beyhude bir uğraş. Kadınlar sahneye daha en başında yasaklara rağmen […]

EV HELVASINDAN ÜRETİM BANDINA ŞEKER FABRİKALARININ TARİHİ
Hakan Güngör, Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘Kararlıyız, satılacak’ dediği şeker fabrikalarının 1925’e uzanan tarihini yazdı. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Başbakan Binali Yıldırım, “Kararlıyız, satılacak” dediği, kuruluşu 1925’e uzanan şeker fabrikalarının satılması, hem Türkiye ekonomi tarihindeki yeri hem ekonomiye katkısı hem de halk üzerindeki etkileri nedeniyle derinlemesine irdelenmeyi gerektiriyor. Yıldırım’ın satmakta kararlı olduklarını belirttiği şeker fabrikalarının satışı hepimizi […]

EDEBİYATIMIZIN EN “BABA” MESELESİ: VURMALAR DÖVMELER, REDLER, ÖZLEMLER VE BAŞKA ŞEYLER
Edebiyatımızın en “baba” meselesi, baba-oğul ilişkilerinin edebiyata yansıması olabilir. Baba meselesi diyorum, çünkü “babalık” edebi bir yazışmaya da ebedi bir çarpışmaya da işaret edebiliyor. Birkaç gün önce Evrensel gazetesinin kültür sayfasında Mustafa Aslan imzalı bir yazı yayımlandı. “Hayatta en çok babamı sevdim” başlıklı yazı, kuşkusuz edebiyat tarihimize damga vuran baba-oğul ilişkilerinin önemli bir bölümüne değiniyor […]

YALANIYLA BERABER SOYADINI DA ATANLAR: NESİN SEN? SOYLU MU?
Soyadı Kanunu Türkiye’de çok ilginç bir yarışın başlamasına sebep olmuştu. Soyadlar seçmece yapılırken, herkesin kaygısı ve beklentisi farklıydı… Hakan GÜNGÖR https://twitter.com/bayhakangungor Gülmen ve Özakça, böylesi güzel gülen, akça pakça insanlar için özü tarif eden soyadlar. Ancak onların soylarına değilse bile mücadelelerine halk bir isim taksaydı, “Soylu” derdi. Zira soyluluk inandığı değerler adına mücadele etmeyi gerektirir, […]

BENİ KARİKATÜRİZE ETME, DİKTAMI ELEŞTİRİP BANA SIKINTI VERME
Havuz medyasına ait bir mecranın yönetim katı… “Güya çizer”, elindeki eskizi müdürüne gösteriyor, “Olmuş mu?” Ellerini kavuşturmuş, boynu bükük, bekliyor cevabı. Müdür bakıyor şöyle bir, “Olmaz, bu Erdoğan’a benziyor. Değiştir, benzemesin” diyor. “Güya çizer” gidiyor, değiştirip geri geliyor. “Olmaz, bıyıkları andırıyor hâlâ, bıyıksız olsun” yanıtını alıyor bu kez. Son haline geldiğinde artık çizilen kişi Erdoğan’a, […]

KADIN BEDENİ SÖMÜRÜSÜNÜN RENKLİ(!) TARİHİ YAHUT MEDYADA KADIN TEMSİLİ
Türkiye, kadın cinayetleri ile sarsılırken, bu durumda basının ne ölçüde sorumluluğu olduğu üzerine tartışmalar da başladı. Kuşkusuz bu cinayetlerde dolaylı yoldan basının da sorumluluğu var. İşte basınımızın kadın bedenini sömürüşünün tarihi… Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Türkiye’de gazetelerin “renkli” hale gelmesi ve ofset baskı tekniklerinin kullanılması 1960’lı yılların sonu ile 1970’li yılların başına rastlar. Teknik gelişmeler, gazetelerin […]

MUHTEŞEM KOT DİKTİ, MİNA URGAN VE CEMAL SÜREYA ÖVDÜ: DEMOKRATİK KOTLARIN KABA VE DAYANIKLI MAZİSİ
Konuk yazar Nilgül Erdan, “jean”in tarihini, Muhteşem Kot tarafından Türkiye’de üretilmesini ve Cemal Süreya ile Mina Urgan’ın bu kıyafete yönelik övgülerini kaleme aldı. Nilgül Erdan twitter/nilgulerdan “İstanbul’da katın olacağına, g.tünde kotun olsun” sözünü bir tür “İmaj her şeydir” ifadesi olarak okumak gerek sanıyorum. Her ne kadar bir tür “tarz” ve “trend” olarak değerlendirilse de, jean […]

İKİNCİ YENİ’YE KIYMAYIN EFENDİLER: OKURU AZALTTINIZ SUÇLAMASINA KARŞI İKİNCİ YENİCİLER NE DEMİŞTİ?
Önemli günlerde, keskin virajlarda, kritik seçimlerden sonra; gerekiyorsa direniş için, gerekiyorsa şenlik için İkinci Yeni akımının şiirleri okurunu bekliyor. Ancak günümüzde politize gençliğin diline pelesenk olmuş dizeler, bir zamanlar “halktan kopuk olmakla, okur sayısını azaltmakla” itham ediliyordu. Suçlamalara cevap ise bizzat Ece Ayhan, Cemal Süreya, Edip Cansever, Ülkü Tamer ve Turgut Uyar’dan geliyordu. Hakan Güngör […]

GREV YASAKLAYAN KANUNA “ESER” DİYENLERDEN, 1300 LİRAYI “MÜJDE” GÖRENLERE: SÜLEYMAN SOYLU’NUN YANINDAKİ CELAL BAYAR VE RECEP PEKER’Dİ
Açlık sınırının altındaki asgari ücret malum basında ‘müjde’ çığlıklarıyla verildi. Asgari ücreti açıklayan Çalışma Bakanı Soylu, ‘Milletimiz memnun’ demekte hiçbir sakınca görmedi. 1300 lirayı alkışlayan gazetelerin ve Soylu’nun yanıbaşında ise 80 yıl önce 1936 İş Kanunu’nda işçiyi günde 13 saat çalıştırıp grev hakkını yasaklayan, sonra da bunu ‘Çalışkan zümrenin sabırsızlıkla beklediği eser, dengeyi kurduk’ diye […]

MASUMİYET, MECBURİYET VE MAHARET OLMAKSIZIN AKROSTİŞ DENEMESİ: STAR; ZİVERBEY’İ, MONA ROZA’YI, YAŞAR KEMAL’İ BİLİR Mİ?
Star gazetesi geçtiğimiz günlerde birinci sayfasında ‘Hainlerin Diyarbakır Provası’ ve ‘Casus Halk Partili’ başlıklarında kendilerince HDP ve CHP’yi hedef alan bir akrostiş denemesi yapmıştı. Edebiyat ve toplumsal tarihteki örnekleriyle karşılaştırıldığında Star’ın örneğinin pek sığ kaldığı ortada. Zira akrostiş, ya masumiyet, ya mecburiyet; her durumda da maharet ister. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Bir söz sanatı olan akrostiş, […]

NEREDE UNUTTUN GEÇMİŞİ BİLMEM: MAH NEREDE, AJAN NEREDE?
‘Nerede bu ajanlar’ diye sosyal medyada feryat figan edenleri görüyor musunuz? Ya mizah dergilerinde ‘Olay yerine geç geldiği için katliamı önleyemeyen istihbaratçı’ üzerine kurulan kapakları? ‘Görevini yapmıyorlar’ diye düşünenleri duydunuz mu? Yanılıyorlar. Aslında onlar, 6-7 Eylül’de, Maraş Katliamı’nda, 1990’lı yıllarda bölgede olduğu gibi, tam da görevlerini ifa ediyorlar. Hakan GÜNGÖR twitter.com/bayhakangungor Sıradan zannedip ciddiyet atfetmediğimiz […]

ÇETİN ALTAN’IN HEYKELİNİ KİM YIKTI?
‘Tarihin Saklanan Yüzü’ kitabında Çetin Altan ‘Dondurulmuş ve çarpıtılmış bir tarih dogmatizmiyle insan aklının ortaklaşa yarattığı evrensel ve görkemsel sanat ve bilim kubbelerinden hiçbirine merdiven kurulamaz’ diyordu. Biz şimdilik sanat kubbesine değil, arşiv denen gayya kuyusuna merdiven kuralım. Dondurmadan, çarpıtmadan. Sahi, kimdi Çetin Altan? Hakan GÜNGÖR twitter.com/bayhakangungor 1) Gazeteciydi. 1946’da Ulus gazetesinde muhabirliğe başladığı ilk […]

HEZARPARE AHMET PAŞA’DAN, YEKPARE MÜCADELE DÖNEMİNE: ŞİDDETİN NE BOŞ, NE TÜZEL HİDDETİN
Ahalinin ortasında ceset parçalayan yeniçerilerden, ceset sürükleyen özel harekatçılara infaz ve teşhir kültürü toplumsal hafızamıza nasıl yerleşti? Peki kan donduran görüntüleri alkışlayacak kadar çığırından çıkanlar, meydanlarda idam seyredip alkışlayanların nesi oluyor? Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Şırnak’ta Hacı Lokman Birlik’in yaralı haldeyken infaz edilmesi, ardından cesedinin akrep tipli zırhlı aracının arkasına bağlanarak sürüklenmesi şiddet, infaz ve teşhir “kültürünün” […]

AHMET SAMİM’İ VURANLARLA AHMET HAKAN’I DÖVENLER AYNI KİŞİLER Mİ? GAZETECİLERİN YÜZ YILLIK YALNIZLIĞI
Serbesti yazarı Hasan Fehmi’yi Galata Köprüsü’nde vuranlar neden bulunmadı? Sadayı Millet yazarı Ahmet Samim’i öldürenler kimlerdi? Zeki Bey öldürülmeden önce hangi belgeleri yayınlamaya karar vermişti? “100 yıllık mesele” deyip geçmeyin, Ahmet Hakan’ı darp edenler, aslında çok tanıdık… Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Gazetecilerin korkutulduğu, sindirilmeye çalışıldığı, bırakın yaptıkları haberleri, seçtikleri kelimeler nedeniyle bile başlarının belaya girdiği bir […]

NUH TUFANI’NDAN ANTİK YUNAN’A VE SÜMERLERE… ÖRGÜTLENMEMİŞ SIĞIRLARIN MAKUS TALİHİ
Kan, revan, bıçaklar, ipler, kovalamacalar… Çoktanrılı dinlerde de, tek tanrılı olanlarda da kurban değişmez bir ritüel olarak görüldü. İster antik dönemde yaşayan bir Yunan, ister Sümerli olsun, “Bir tek dileğim var” diyen herkes, dileği karşılığında bıçağa sarılıyordu. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Şehrin dört bir yanında sığırlar dolaşıyor. Kurbanlık sığırlar. Tüm güçler, sığırlara karşı adeta kutsal bir […]

BU ADAM BENİM BABAM, ATAERKİLLİĞİ DAĞLARDAN BÜYÜK
Baba Türkeş oğlunun MHP’den ayrılıp AKP yollarına düşmesini görse ne derdi üzerinden yapılan yorumlar ve espriler toplumun baba-oğul ilişkisine bakışına dair ilginç ipuçları veriyor. Oğul Türkeş’in ‘aynı fikrin laciverdi’ başka bir siyasi yapıya gitmesi ne kadar tuhaf tartışılır. Konu baba-oğul ilişkileriyse edebiyat dünyasında çok daha mühim ve ilgi çeken anekdotlar bulmak mümkün. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor […]

EDEBİYATÇILAR HER YAŞTA GÜZEL: SANAT VE YAŞ ALMANIN GETİRDİĞİ KİMİ SIKINTILAR
Ana akım medya başta olmak üzere gazeteler, internet siteleri, dergiler son dönemlerde çokça “Uzun yaşamanın sırları”, “Ömre ömür katan yiyecekler”, “Pek uzun yaşatacak kasabalar” yazıları yayımlar oldular. Uzun yaşamanın elbette biyolojik ve tabii sosyoekonomik nedenleri var. Ancak şu uzun yaşam meselesinde “Yahu yaşarız da, ya sonrası” diye soran da yok. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Yaş almak […]

DELİL YETERSİZLİĞİ DE NEYMİŞ: ÜZME TATLI CANINI, BUNLAR DA YETER
Türkiye’nin hukuk tarihini sözde deliller üzerinden yazacak olsak karşımıza pek tuhaf nesnelerden mürekkep uzunca bir liste çıkar. Bir süre önce Adana’da gözaltına alınan iki kişinin evinden çıkan bileklik; sarı, kırmızı ve yeşil renkler taşıdığı için suç delili olarak değerlendirildi. Bu coğrafyada mesele delilse ve niyet malumsa, her nesne suç unsuru sayılmak için yetiyordu nihayetinde. Hakan Güngör […]

MESELE KIL, TÜY DEĞİL: SİZ HALA SAKALDAKİ SİYASETİ ANLAMADINIZ MI?
IŞİD’çi olduğu zannedilmesin diye sakalını kesen gençler ya da oyuncu Fahriye Evcen’in “Erkek dediğin sakallı olur” sözü üzerine “Sakal bana yakışır mı” diye düşünmeye koyulanlar bir yana; sakalın aslında siyasi bir tarihi olagelmiştir. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Bakmayın siz geçen sezon Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav’ın “Burası imam hatip mi, kesin şu sakalları” deyip takımı sinek kaydı […]

ARTIK YAŞLANMIŞ YAZAR ADAYLARINA TAVSİYELER
Bazı alanlar, kalem oynatmak açısından tedirgin edicidir, yeni şeyler söylemek zordur, söylense dahi duyulamayacak kadar yoğun bir gürültü vardır. Ben artık yaşlanmış yazar adaylarına seslenmek istiyorum, zira genç yazarların kulağının dibinde bağıra bağıra tavsiye veren ziyadesiyle mevcut. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Flaubert ve London nasıl yazıyordu Falanca yazar yazı yazarken kahve içermiş, bir diğeri yalnızca gündüz […]

TÜRKİYE’NİN DÜZENİ KİTABIYLA TARİHE DAMGA VURAN BİR KAŞİF: DOĞAN AVCIOĞLU
Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Türkiye’nin Düzeni, Türklerin Tarihi, Milli Kurtuluş Tarihi gibi kitapları ile Türkiye’nin önde gelen aydınlarından biri olan Doğan Avcıoğlu 4 Kasım 1983’te vefat etti. Türkiye’de sosyalizm sözcüğünü kimse ağzına alamazken, Avcıoğlu yazdı. “Kürt” ifadesini dergisinin sayfalarına taşıyan oydu. Aydın isimleri bir araya toplayan, Nazım Hikmet gibi “yasaklı” bir şairin şiirlerini yayınlayan Avcıoğlu idi… […]

CİNAYET, EYLEM, İNTİHAR VE EDEBİYATIN TANIĞI: GALATA’NIN TARİHİ
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin bulunduğu Galata, Türkiye’nin basın, sanat ve siyaset tarihinde çok çarpıcı olaylara ev sahipliği yapmış bir semt. 1900’lerden bu yana Galata, intiharlara, eylemlere, cinayetlere tanık oldu. Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor İLK BASIN ŞEHİDİNİ KÖPRÜDE VURDULAR I. Abdülmecid’in annesi Bezmiâlem Sultan tarafından 1845’te ahşap olarak yaptırılan ve günümüze dek defalarca yenilenen Galata Köprüsü’nde, Türkiye’nin […]

SANATTA HATALI Bİ’ŞEYLER VAR
Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Sanatın hatasızı makbuldür diye düşünülür fakat küçük kusurları olan eserler bana hep daha yakın gelmiştir. Büyük yönetmen Fellini’nin söylediği gibi, “İyi bir filmin kusurları olması gerekir, tıpkı hayat gibi, insanlar gibi…” Sözü birazcık değiştirebiliriz belki, iyi eserlerin kusurları olmalı. Kusursuzluk çoğu zaman sanat yapıtlarını fazla mekanik hale getirmiyor mu? Her satırda, her […]

ŞAİR VE YAZARLARI BULUŞTURAN İÇKİ SOFRALARI
Hakan Güngör twitter.com/bayhakangungor Sanatla içkinin yolu bazen kültür sanatın konuşulduğu içki sofralarında kesişir. Özellikle rakı sofraları zaman zaman sanatın üretildiği, konuşulduğu yerler olur. Nice sanat eserinin tohumları bu sofralarda atılır, nice eser bu sofralarda eleştirilerek son halini alır. Türkiye’de de bir sanat tarihi yazılacaksa, bu aydınların bir araya geldiği rakı sofraları göz ardı edilerek yazılamaz. […]
Son Yorumlar