EFSANE KİTAP ŞİMDİ DE TÜRKÇE’DE: ROBERTO BOLANO’DAN 2666

Pegasus Yayınları Türkiye’nin (ve Türkçe’nin) yıllardır beklediği Roberto Bolano’nun 2666 isimli son kitabını Türkçe’ye kazandırdı. 2003 yılında hayatını kaybeden Bolano’ya ölümünden sonra da bir çok önemli ödül kazandıran yapıt aslında bir anlamda tamamlanmadı.

Bolano

Bolano, 2666’yı büyük zorluklar içinde tamamladı.

Bolano ölümünden bir süre önce yeni bir roman çalışmasına girişmişti. Ciddi bir karaciğer rahatsızlığı vardı. Öksürük nöbetleri dayanılmaz hale geliyordu. Yakın dostlarına bu dayanılmaz ağrı ve öksürük nöbetlerine daha fazla katlanamadığını ve bir silah bulup kendi beynini dağıtabileceğini söylüyordu. Yazmaya hiç ara vermedi. Belki de yaşamla arasındaki son bağı yazı olarak görüyordu. Büyük bir hevesle yazıyor; ruhuna atılmış her çizikten, ruhunun gölgede kalmış her zerresinden karakterlerine can katıyordu.  Zaman zaman öksürük nöbetleri nedeniyle nasıl duvarları yumrukluyorsa, hayatla öyle cebelleşen, yaşamlarıyla adeta yumruklaşan karakterler yaratıyordu. Tıpkı ciğer sancıları gibi yakıcıydı yarattığı karakterler. Acele etmiyordu. Belki de acele ederse, kitapla beraber ömrünün de sona ereceğini düşünüyordu. Birinciyi bitirir bitirmez yenisi geldi. Bir, iki derken tam beş kitap yazdı. Kitaplar arasında bir akrabalık vardı kuşkusuz ancak birer birer de kendini (bir anlamda) tamamlayan eselerdi.

Bolano, artık çok uzun yaşamayacağını biliyordu. Geride kalacak olan yakınlarını düşünüyordu. Çocukluk yıllarından itibaren çok acı çekmiş, çok büyük sıkıntılara göğüs germişti. Yıpranmıştı. Tutkuyla bağlı olduğu hayatının bu kadar erken son bulacak olmasını, kim bilir, belki de yaşadığı bu zorluklara bağlıyordu. Yakınlarının bu tür sorunlar yaşamasını istemiyor, kendisinin yaşına geldiklerinde, yani hala ölmek için genç sayılabilecek yaşlarında geçmişlerinin zorluklarını ciğerlerinde hissetmelerini istemiyordu.  5 kitabın birer yıl arayla yayınlanmasını istedi. Böylece varislerine bir süre yetecek bir gelir sağlamış olacaktı.

Kitapların yazımı sona ermişti. Ancak son bir kez gözden geçirilmesi gerekiyordu. “1000 sayfanın düzeltme işi, 19. yüzyıl maden işçisinin çalışmasına benziyor” diyordu. Dolayısıyla tam anlamıyla kitabı tamamlanmış saymıyordu. Eserine son bir kez bakmaya ve yayınlayarak onu başka ellere uğurlamaya hazırlanıyordu ki, 2003 yılında hayata gözlerini yumdu.

2666-roberto-bolano

Bolano’nun varisleri, beş eseri tek kitapta topladı.

Kitabın ilk okurları kuşkusuz Bolano’nun varisleriydi. Varisler bu beş eserin tek bir kitapta toplanmasına karar verdiler. Yazarın ipuçları, göndermelerle birbirlerine atıfta bulunduğu ve bazen de birbirlerinin hayatına dokundurduğu bu bambaşka karakterlerin aynı dev yapıta ait olduğunu ilk onlar keşfetmişti. Karakterlerin bazıları bu uzun kitap boyunca bir şekilde okurla kalmayı başarırken bazıları görünüp kayboluyordu. Bazı karakterler bir bölümde başroldeyken, bir diğerinde yan rollere kayabiliyor. Ve hepsi tek bir şeye hizmet ediyor: Varlığın yıkıcı-yakıcı şiddetine… Her bölümün (yani her kitabın) ayrı kargaşaya, ruh hallerine ve hayata karşı bambaşka kavgalara uzandığı kitapta, her kişi, her hal ve her kavga bir diğerinden o kadar da uzaklaşamıyor. Ve her biri bir diğerine bir şekilde dokunuyor. Bu da yazarın alameti farikası oluyor.  Kitap kendi efsanesini yaratmasının, belki de kitabın ünü nedeniyle uzun sayılabilecek bir sürenin, ardından dilimize çevrildi. Kitapla birlikte okur, kah bir yazarın peşine düşen eleştirmenlere yol arkadaşı oluyor, kah kadın cinayetlerinin peşine düşüyor, kah bir felsefecinin sıkıntılarının ardına takılıyor, kah bir boks maçının ringinden evrensel sorunlara göz kırpıyor, kah bir savaşın dört bir yanını sarıverdiğini görüyor. Bütün bunlar olurken yazarın o kendine özgü, yer yer soluksuz bırakacak kadar çarpıcı üslubu parıldıyor. Bolano’nun üslubu, yarattığı ödünsüz atmosferin içinden etkileyici ve kesintisiz bir viyola konçertosu gibi duyuluyor/ duyumsanıyor.

Kuşkusuz, neredeyse bin sayfalık bu dev eseri okumak sabır gerektiriyor. Ancak unutmamak gerek ki,büyük sabırla ortaya konmuş büyük eserler, tüm büyüsünü büyük bir sabrın sonunda bizimle paylaşıyor.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: