FOSFORLU MÜZİKALİNDE ROL ALAN AYÇA VARLIER: CEVRİYE KÜLTLEŞECEK BİR ROL

“Fosforlu” müzikalinde Fosforlu Cevriye’yi canlandıran Ayça Varlıer, tiyatro ve sinema çalışmalarını, müzikal ve filmdeki rollerine nasıl hazırlandığını anlattı.

fosforlu-ayc3a7a-varlc4b1er1

Ayça Varlıer “Cevriye” rolünde.  (Fotoğraf: Sıla Ağgül)

Hakan Güngör
twitter.com/bayhakangungor

Ayça Varlıer, Tiyatro Kare’nin sahneye koyduğu, Serkan Üstüner’in yönettiği “Fosforlu” müzikalinde başrolde yer alıyor. Yönetmenliğini Ahmet Hoşsöyler’in üstlendiği “Mavi Gece” adlı fantastik komedi filminde de Fırat Tanış’la başrolü paylaşıyor. Varlıer’le “Fosforlu” müzikalini ve “Mavi Gece”  filmini konuştuk.

BURUK BİR AŞK ÖYKÜSÜ

“Fosforlu”, Galata’da anasız, babasız büyüyen, hayatını fahişelik yaparak geçindirmek zorunda kalan Cevriye’nin bir devrimci ile karşılaşması ardından yaşananlar anlatılıyor. Devrimci genç sokakta hasta halde olan ve polislerden kaçan Cevriye’yi evine götürür ve iyileşene kadar ona bakar. Genç de polisten kaçmaktadır ve Cevriye daha fazla o evde kalamayacaktır. Cevriye’nin eski hayatına dönmesi ise kolay olmayacaktır çünkü aşık olmuştur. Aşık olduğu adamın polislerden kurtulması için onun da yapacakları vardır.

Bir yönüyle politik olan oyunda devrimci gencin yaşadığı zorluklarla ve Cevriye’nin yoksul bir kadın olarak yaşadığı baskılarla günümüzde yaşananları kıyasladığında ne görüyor Varlıer? “Suat Derviş’in yazdıklarıyla ve günümüzde pek fark yok. Tek parti döneminde aynı şey olmuş. Bunları şimdi de yaşıyoruz, hatta daha kötü durumdayız.” Oyunun çok evrensel bir hikaye anlattığını düşünüyor Varlıer. “Biri, baskı yaşayan bir kaçak, düşünce suçlusu. Diğeri özgür ruha inanan, İstanbul’un mezarlıklarında bile yaşamayı göze alan bir kadın. İstanbul’un ta kendisi. Oyun insani değerleri anlatan, politik değerlerin de içinde olduğu buruk bir aşk öyküsü. Çok katmanlı bir hikaye.” Varlıer, oyunun ayrıca onur, şeref, namus, haysiyet gibi kavramların ne olduğunu sorguladığına değiniyor.

“ORTADA BİR FOSFORLU VAR, O DA SUAT DERVİŞ’İN YAZDIĞI”

Suat Derviş’in 1944-1945 yıllarında tefrika edilen, 1968’de kitap olarak basılan eseri “Fosforlu Cevriye” Türkiye’nin yakından tanıdığı bir karakter. Romandan uyarlanan sinema filmlerinde önce Neriman Köksal, ardından Türkan Şoray, Cevriye karakterini canlandırmıştı. Bu büyük isimlerin daha önce Cevriye’yi oynamasının Varlıer’e tedirginlik yaşatıp yaşatmadığını soruyoruz: “Yaşamadım. Türkiye’de hep bir kıyaslama, çekişme, kim daha iyi, kim daha kötü gibi yüzeysel bir bakış açısı var maalesef. Benim hayatımda böyle bir bakış açısı olmadı hiç. Ben rol Fosforlu Cevriye olduğu için oynamak istedim. O şekilde düşünseydim, Türkan Şoray oynamış, Neriman Köksal oynamış. Devlet Tiyatrolarında Gülriz Sururi sahneye koymuş der ve vazgeçerdim.” Cevriye’nin kültleşecek bir rol olduğunu belirtiyor Varlıer. “Benden sonra da nice Fosforlu Cevriyeler olsun. Herkesin yorumu farklı. Zaten ortada bir Fosforlu var, O da Suat Derviş’in yazdığı” diyor.

Peki Varlıer role nasıl hazırlandı? Hazırlık sürecinin uzun bir zamana yayıldığını söylüyor Varlıer. “Romanı 5-6 kez okudum. Türk filmlerini izledim. Oryantal ve roman havası dersleri aldım. Cevriye’yi bulmak için, derinine inmek için uzun süre çalıştım. Varlıer, “Kolektif bir iş yaptık. Ekibimiz çok sağlamdı. Role hazırlanırken ekibimiz de çok destek oldu. Yönetmenimiz Serkan Üstüner’le aramızda çok güzel bir iletişim oldu. Oyunun dramaturgu ve yardımcı yönetmeni Cevdet Canver’in ve romanı tiyatroya uyarlayan Tuncer Cücenoğlu’nun da ciddi katkısı oldu” diye konuştu.

GALATA KÖPRÜSÜ SAHNESİNDE KORKTUM

Vizyona giren “Mavi Gece” filminde zengin bir doktor olan Emel’le taksi şoförlüğü yapan Zeki’nin ruhlarının birbirinin bedenine geçmesi ile yaşanan komik olaylar anlatılıyor. Kadın bedeninin içinde bir erkek olan Emel’i canlandıran Varlıer, filmin yönetmeninin kendisini Leyla’nın Evi oyununda izledikten sonra rolü kendisine teklif ettiğini belirtiyor. “Senaryoyu okuduğumda çok güzel yazılmış olduğunu gördüm. Emel üç boyutlu bir karakter. Bu bir durum komedisi. Dolayısıyla sahici olmak gerekiyordu” diyor Varlıer ve hazırlık sürecini anlatıyor: “Hazırlanırken gözlem yaptım. Yazılan karakter çok derinlikliydi. Senaryo çok iyi bir kılavuz oldu. Jargon, argo, tavır için erkek arkadaşımdan, reji asistanlarından, rol arkadaşım Fırat Tanış’tan yardım aldım.”

Filmi 21 günde çektiklerini kaydeden Varlıer, “Keşke 1 hafta daha vaktimiz olsaydı” dedi. Rolünü oynadıkça daha iyi anladığını söyleyen Varlıer, çekimden hemen sonra Fosforlu müzikalinin provalarına başladıklarını ancak 3 hafta kadar kafasının hâlâ Emel rolünde kalmış olduğunu söyledi. Varlıer, filmde Emel karakterinin Galata Köprüsü üzerindeki intihar girişimi sahnesinde zorlandığına değinerek esprili bir dille “Sahneyi çekmeden önce sorun olmaz diye düşündüm ama 30 metre yükseklikte Galata Köprüsü’ne oturunca ‘yusuf yusuf’ oldum” ifadelerini kullandı.

(10 Kasım 2015’te Evrensel’de yayımlanmıştır)

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: