Bağımsız sanatçıları biraraya getiren “Karşı Sanat Çalışmaları”, bugüne dek İstanbul başta olmak üzere, Diyarbakır’dan Viyana’ya ve Zürih’e kadar pek çok kentte sergiler açtı. Bağımsız bir sanat inisiyatifi olan Karşı Sanat’ı, kurucusu Feyyaz Yaman anlattı.
Hakan Güngör
twitter.com/bayhakangungor
2000’de kurulan Karşı Sanat’ı sınıf mücadelesinin ön plana çıktığı dönemdeki deneyimlerden yola çıkarak hayata geçirdiklerini söyleyen Yaman, “Akademinin dayattığı ideolojik kodlara karşı çıktıklarını” ve gençlik yıllarındaki bu mücadeleyi bugün dahi sürdürdüklerini ifade ediyor.Benek Tiyatro adı altında tiyatro çalışmaları da yaptıklarını ifade eden Yaman; Sevinç Altan, Kasım Koçak, Sabahattin Tuncer gibi isimlerle sanatsal çalışmalar yaptıklarına değiniyor.
Zamanla siyasi nedenlerden dolayı dağılan ekip, “Karşı Sanat”ın da filizlenmesinde rol oynamış.Karşı Sanat, galeri mantığına ve hakim kültür endüstrisine karşı çalışmalar yürüten bir inisiyatif. Bugüne dek Ortadoğu coğrafyasında yaşanan savaşları, Türkiye’deki insan hakları ihlallerini ele alan sanat çalışmalarının yer aldığı pek çok sergi hazırladı. 1970 kuşağından sanatçıların öncülük ettiği Karşı Sanat, bugüne dek yüzlerce sanatçının katkı sağladığı bir harekete dönüşmüş durumda.
“TÜM SİSTEMLERE ELEŞTİREL UZAKLIK”
Karşı Sanat, “Çalışmaları, toplumsal süreçler üzerinde belirleyici bir güç ve baskı unsuru oluşturma çabasındaki tüm sistemlerle arasına eleştirel bir uzaklık koyan bağımsız bir yapıdır” ifadesiyle tanımlanıyor.
Özgür ve bağımsız olmak Karşı Sanat’ın özellikle vurguladığı kavramlar olarak dikkat çekiyor. Mekan sorunları olmadığını belirten Yaman, Türkiye’nin dört bir yanında ve Avrupa’da sergi açabilecek koşullar yaratabildiklerinin altını çiziyor. Artık günümüzde hemen her mekanın bir sergi alanı olarak kullanılabildiğine dikkat çeken Yaman, Kazova kazak fabrikasında* sergi açtıklarını hatırlatıyor.
GALERİ FİKRİNE KARŞI
Karşı Sanat bilinen anlamıyla bir galeri olmayı reddediyor. Karşı Sanat’ın internet sitesinde şu cümleler yer alıyor:
“Özgür ve yaratıcı sanatın da, kültür endüstrisiyle bütünleşmiş, var olan anlayışın korunduğu bir ‘galeri’de değil, böyle bir disiplin ortamında gelişeceği savıyla salt bir sergileme mekânı –diğer bir deyişle bir galeri– olmayı reddeder. Dolayısıyla da sergilediği yapıtlara sadece teşhir nesneleri olarak bakmayıp hepsini ayrı ayrı ve bir bütün olarak tarihsellikleri içinde anlamlandırma, ilişkilendirme ve sorgulama hedefindedir. Sergileme, Karşı’nın üstlendiği misyonun gerçekleşebilmesi için gereken içerikli ve verili platformu oluşturur.”
2016 yılında, Ortadoğu’da yaşanan savaş ve çatışma koşullarına dair üretilen eserlerden oluşan “Yeryüzünün Sınırları” ve kent yaşamı, politik mücadele gibi temalar üzerine hazırlanan “Kayıpta Saklı” sergilerine ev sahipliği yapan Karşı Sanat, Zürih’te de bir sergi açtı. “BrokenConstellation” adlı sergide, hapis ve işkence koşullarına dair eserler yer alıyor. Zürih’teki sergi, 29 Nisan’a dek sürecek.
*Patronsuz kazak sloganıyla üretim yapan Özgür Kazova ile ilgili detaylı bilgi için TIKLAYINIZ.