Ahmet Aslan’ın objektifinden bir “Randevu” imgesi…

Hakan Güngör
twitter.com/bayhakangungor

Bir kitapla hayatının değişeceğini düşünenleri kollarından tutup sarsmak isterdim, bir kitapla etkilenecek kadar küçük hayatlar zaten değişime kapalıdır. Kitapsızlık bir hayatı belli ölçüde etkileyebilir ama tek bir kitap için aynı şeyi söylemek gülünç. Bilmiyorum, belki de sizin kitaplarınızı ayrı tutmak gerek zira kitaplarınızı okuyarak hayatını kökünden değiştirdiğini söyleyen çok insan var…

Bu arada bana vakit ayırdığınız için ne kadar teşekkür etsem az, minnettarım. Sizinle görüşmek için aracılara ihtiyacım olduğunu zannediyordum, doğrudan görüşebiliyor olmak beni gerçekten heyecanlandırdı… Bütün kitaplarınızı okudum, tüm dünya gibi… Dünya’nın en çok okunan kitapların yaratıcısı ile karşı karşıya olmak ne kadar heyecan verici anlatamam…

Ben de kendimce bir şeyler yazıyorum. Açıkçası üslubunuz bana biraz uzak, siz daha olağanüstü, fantastik şeyler yazıyorsunuz. Tabi hakkınızı vermek gerek tüm bu olağanüstülük içinde sosyal konulara duyarlı olduğunuz ve kitaplarınızda kimi sorunlara çözüm getirdiğiniz de bir gerçek. Ben doğrudan toplumsal konulara eğiliyorum. İşçi hakları, grevler, sendikalar, gecekondu hayatı… Ben dünyayı olduğu gibi yansıtıyorum. Siz bir dünya kuruyorsunuz. Dahası bunu da değiştirmeye, geliştirmeye çalışıyorsunuz. Sanırım sizin gibi yazamayacağımı bildiğim için ben bu yolu tuttum.

Pek çok yazar çok satmak için reklamlara büyük para ödüyorlar, siz böyle şeylere minnet etmiyorsunuz. Kendime örnek aldığım bir davranış bu. Sizin kitaplarınız kulaktan kulağa ve nesilden nesile geçiyor… Kitaplarınızın en önemli özelliği de bana kalırsa her daim canlı olması. Öyle bir dil kullanıyorsunuz ki, her dönemde manasını ve heyecanını koruyor… Bir de nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama korsan kitabınıza rastlamadım henüz. Bu kadar satan ama korsan tezgahlarına düşmeyen kitapların sahibi olmak ayrı bir başarı.

Eleştirmenler sizin hakkınızda bölünmüş durumda, takip etmişsinizdir. Kimileri tüm kitaplarınız göklere çıkarırken, kimileri görmezden gelmeyi seçebiliyor. Çoğu da kitaplarınızın yalnızca birini çok önemseyip diğerlerini ayırıyor, buna karşıyım… Bir yaratıcı bütün eserleriyle ele alınmalı bana kalırsa. Üstelik siz bütün eserlerinizde bağlantılı konular işliyorsunuz. Bu yüzden bütün kitaplarınız aslında tek bir eser bence. Bunu övgü olarak söylüyorum, ben bir hikaye anlatıyorum ve bitiyor… Ama siz aynı konuda söyleyecek farklı şeyler bulabiliyorsunuz hep. Eleştirmenler bunu göremiyordur belki de…

Sizinle aramızdaki bir diğer fark da şu, bildiğim kadarıyla siz iyi bir ekiple çalışıyorsunuz. Bense bir başıma yazıyorum. Tabi büyüklüğünüz ekiple ilgili bir durum değil, yanlış anlamayın, sizinle polemiğe girmek istemem.

Yazmayı bıraktığınızı öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Bazıları zirvede bıraktığınızı düşünüyor ancak ben sizden yeni eserler de okumayı isterdim.

Düşünüyorum da, sanırım başarılı olmanızdaki etkenlerden biri de çok seyrek yazmanız. Bu da bir eser için detaylı çalışma imkanı tanıyor olmalı size. Ben iki yılda bir kitap yazıyorum, siz neredeyse beş yüz yılda bir…

Ben daha fazla vaktinizi almayayım Tanrım… Eminim çok işiniz vardır. Umarım daha çok okunan bir yazar olabilirim. Lütfen bana yardım ediniz… Dualarımı lütfen kabul ediniz!

(Gonzo Fanzin-Şubat 2015)